Geçtiğimiz hafta Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde gerçekleştirilen arama faaliyetleri esnasında, metan gazından etkilenen kahraman Mehmetçiklerimizin şehadet haberi yüreğimizi dağlamıştır.Türkiye'nin güvenliği, Türk milletinin huzur ve selameti uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyor; kederli ailelerine, yakınlarına ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize başsağlığı temennilerimizi iletiyoruz. Tedavisi süren Mehmetçiklerimize acil şifalar diliyor, milletçe bu acıyı yüreğimizde hissediyoruz. Milletimizin başı sağ olsun.
Ayrıca, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü'nün yıldönümünde, bu toprakların bağımsızlığı uğruna gözünü kırpmadan şehadete yürüyen tüm kahramanlarımızı bir kez daha rahmetle, minnetle ve şükranla yâd ediyorum.
Bu topraklar, şehitlerin kanıyla yoğrulmuş bir kaderle var olmuştur. 15 Temmuz gecesi, milletimiz bu kadere sahip çıkmış; istiklaline göz diken FETÖ terör örgütü mensubu hainlerin karşısına yüreğiyle, imanı ve cesaretiyle dikilmiştir. O gece meydanlara akan her bir vatandaşımız, darbenin karşısında cesaretle durarak bu ülkenin gerçek sahibi olduğunu yedi düvele karşı göstermiştir.
15 Temmuz gecesi, milletimiz yalnızca bir darbeyi durdurmakla kalmamış; aynı zamanda kaderine yön vermek isteyenlere karşı da tarihî bir direniş destanı yazmıştır. Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla sokaklara çıkan, sela sesleriyle meydanlara koşan halkımız; eli silahlı darbecilere karşı yüreğiyle bir set oluşturmuştur. Milletimiz, sabaha kadar meydanlarda kalarak vesayet zincirlerini parçalamıştır. Türkiye'nin istiklali, tankların paletleri altında ezilmemiş; halkın duası, cesareti ve kararlılığıyla yeniden doğrulmuştur.
O gece sokaklarda yazılan destan; milletimizin her türlü vesayete, her türlü ihanete karşı verdiği bir medeniyet cevabıdır. 15 Temmuz, demokrasinin milletin varoluş iradesi olduğunu tüm dünyaya kanıtlamıştır. O gece atılan her adım, bağımsızlığımıza, ezanımıza ve bayrağımıza sahip çıkmanın bir ifadesi olmuştur. Milletimiz, karanlık odaklara en güçlü cevabı; birliğiyle, imanı ve kararlılığıyla vermiştir.
15 Temmuz, bir milletin hafızasının adıdır. O gece sergilenen duruşu unutturmak isteyenlere karşı en büyük sorumluluğumuz, bu hafızayı daima diri tutmaktır. Darbecilere geçit vermeyen irade; fiziki direnişin ardından, fikrî ve siyasî teyakkuzla da ayakta kalmaya devam edecektir.
Bugün bize düşen görev, bu birlik ruhunu her adımda canlı tutmak; kardeşliğimizi her gün yeniden inşa etmektir. Şehitlerimizin bizlere bıraktığı miras, sadece bir zaferin hatırası değil; aynı zamanda omuzlarımızda taşıdığımız büyük bir sorumluluktur.
Dün akşam Afyonkarahisarlı hemşehrilerimizle birlikte bir kez daha Zafer Meydanı'nı doldurarak, 9 yıl önceki o iman dolu ruhla, aynı kararlılıkla, aynı inançla demokrasimize sahip çıktık.
Genç, yaşlı, kadın, erkek demeden meydanlara akan halkımız; birliğini, beraberliğini ve demokrasiye olan bağlılığını bir kez daha dosta düşmana gösterdi. Gecenin anlamına yaraşır şekilde düzenlenen programda, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın hitabını meydanda büyük bir dikkat ve coşku içinde dinledik .Afyonkarahisar Valiliğimizin tertip ettiği, Zaferin Adı Türkiye temasıyla gerçekleşen programda sahne alan değerli sanatçımız Mustafa Yıldızdoğan, söylediği şarkıları ve yüreğimize dokunan ezgileriyle hem o geceyi hem de milletimizin bu büyük direnişini yeniden hatırlattı.
Bu vesileyle Sayın Valimiz Doç.Dr.Kübra Güran Yiğitbaşı Hanımefendiye, zaferin şehri Afyonkarahisar'da tüm Afyonkarahisar'lıları tek yürek halinde biraraya getirdiği,15 Temmuz ruhunu yaşamamıza zemin hazırladığı için Afyonkarahisar'lı bir vatandaş olarak şükranlarımı arz ediyorum.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yürütülen kararlı mücadele, Türkiye'yi terörden arındırma yolunda tarihî bir eşiğe getirmiştir.Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen 32. İstişare ve Değerlendirme toplantısı, Türkiye Yüzyılı vizyonunun ne denli güçlü temellere dayandığını bir kez daha ortaya koymuştur. Bu vizyon, güvenliğin teminat altına alındığı, toplumsal barışın güçlendirildiği ve istikrarın ortak akılla perçinlendiği bir gelecek tahayyülüdür.Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Devlet Bahçeli'nin liderliğinde şekillenen bu devlet aklı, terörün siyaseti rehin almasına artık müsaade etmeyen bir kararlılığın ifadesidir.
Afyonkarahisar'da da bu kararlılığı halkımızın yüreğinde hissediyoruz. Evlerini, iş yerlerini, dükkânlarını ay yıldızlı bayraklarla donatan hemşehrilerimiz, Cumhurbaşkanımızın çağrısına kulak vermiş, birliğimize sahip çıkmıştır.Bu kardeşlik çağrısını küçümsemeye çalışanlar; bu milletin irfanıyla, vicdanıyla ve tarihî hafızasıyla hesaplaşmaya çalışanlardır.
Biz bu coğrafyada; inancından, kökeninden, dilinden bağımsız olarak, milli ve manevi değerlerle büyümüş bir milletin evlatlarıyız. Bu mücadele, yalnızca teröre karşı değil; ayrışmaya, kin siyasetine ve kardeşliği parçalamak isteyen zihniyete karşı da yürütülen bir mücadeledir.
Şehitlerimizin kanlarıyla sulanan bu topraklarda artık terörün değil, barışın izleri kalacaktır. Şimdi,
Terörsüz bir Türkiye, çocuklarımıza bırakacağımız en kıymetli mirastır. Bu topraklara huzur, kalkınma ve kardeşlik getirecek yegâne yol; istikrarı, birlikteliği ve güçlü devleti esas alan bu vizyondur.Ekonomiden dış politikaya, toplumsal dokuya kadar her alanda ağır bedeller ödeyen bu millet, şimdi yepyeni bir döneme adım atmaktadır. Bu fırsat heba edilemez.
Türkiye, terör belasından arınmış bir geleceğe adım adım yürürken, bizler de bu yürüyüşte üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Bu milletin duası, şehit ailelerinin sabrı ve askerimizin kararlılığı, Türkiye'yi daha huzurlu yarınlara taşıyacaktır.Türkiye Yüzyılı'nın inşasında yer almak, sadece siyasi bir hedef değil; tarihî ve ahlaki bir görevdir. Biz bu görevi, milletin iradesiyle ve Allah'ın izniyle sonuna kadar icra edeceğiz.
TEŞKİLAT GÜNDEMİ
Değerli basın mensupları teşkilat çalışmaları kapsamında, İl Başkanımız ve İl Yönetim Kurulu üyelerimizle birlikte sahada, hemşehrilerimizin yanındayız. Afyonkarahisar'ın dört bir köşesinde, köy köy, mahalle mahalle, belde beldehemşehrilerimizle kucaklaşıyor, onların dertlerini, taleplerini birinci elden dinliyoruz. Çünkü bizim için her hemşehrimizin sesi, her talebi çok kıymetlidir.
Her hafta Perşembe günleri İl Başkanlığı binamızda İl Başkanımız Av.Turgay Şahin'in gerçekleştirdiği, Halk Günü toplantıları; hemşehrilerimizin yönetime doğrudan ulaşabildiği, sorunlarını, önerilerini iletebildiği önemli bir uygulamadır. Bunun yanı sıra uyguladığımız "Nöbetçi İl Yönetim Kurulu" sistemi ile haftanın her günü, herkesin bize kolaylıkla ulaşabilmesini sağlıyoruz. Biz, bu kapıları hep açık tutuyoruz.
Afyonkarahisar'ın 17 ilçesinde İlçe Yönetimlerimiz; her gün parti kapılarını hemşehrilerimize açıyor, onların dertlerini dinleyip, çözüm yolları için gece gündüz çalışıyor. Çünkü biz, teşkilat olarak bir aileyiz ve bu ailenin gücü, hemşehrilerimize verdiğimiz değerle ölçülür.
Kadın Kollarımız, her zamanki özverili çalışmalarıyla, son olarak da Türk bayrağımızı gururla taşıyarak kapı kapı dolaşmış, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını hemşehrilerimize ulaştırmıştır. Gençlik Kollarımız ise toplumun yararına yönelik cami temizliği gibi sosyal sorumluluk projeleriyle, gençlerimizin vatan sevgisini ve dayanışma ruhunu pekiştirmektedir.
Yine aynı düsturla Belediye Başkanlarımız, "Gönül Belediyeciliği" ve "Sosyal Belediyecilik" anlayışıyla Afyonkarahisar'ımıza hizmet ediyor. Önümüzdeki günlerde Konya'da gerçekleşecek Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Kampı, hizmetlerimizi daha da güçlendirmek adına önemli bir organizasyon olacak. Daha önce Sandıklı'da gerçekleştirdiğimiz benzer buluşmalar, hizmet odaklı yol haritamızı her daim taze tutmamıza vesile olmaktadır.
Sonuç olarak, teşkilatımızın tüm birimleri ve kademeleriyle, Afyonkarahisar'ımıza hizmet etme azminden asla taviz vermeden, hemşehrilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki, güç ve başarı; milletle birlikte yürümekten, halkın dertlerine ortak olmaktan geçer.
YEREL GÜNDEM
Son günlerde kamuoyunda gündeme gelen ve Devlet Hastanemizde bulunan bazı personeller ile ilgili yürütülen adli soruşturma neticesinde gözaltı ve tutuklamalar ile ilgili olarak partimize yönelik spekülasyonlar üretme, âdeta çamur atma çabası içinde olan güruhlar olduğuna şahit oluyoruz.
Öncelikle bilinmelidir ki; AK Parti Afyonkarahisar'da yaklaşık 100 bin üyesi bulunan büyük ve geniş bir aileden oluşmaktadır. Böylesine büyük bir kitle içerisinde, geçmişte partimizde görev almış veya üyelik bağı olmuş bazı şahısların suça karışmış olma ihtimali elbette mümkündür. Ancak bu durum, partimizin bazı siyasi partiler gibi suça göz yumduğu veya suçluları savunduğu anlamına asla gelmez. Kurulduğumuz günden bu yana, AK Parti her zaman hukukun ve adaletin yanında durmuştur.
Suça karışmış her kim varsa, yargı önünde hesabını vermekle mükelleftir. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. AK Parti, hukuk dışı hiçbir oluşuma veya faaliyete prim vermemiştir, bundan sonra da vermeyecektir. Söz konusu soruşturmada adı geçen kişilerle partimizin hiçbir bağı kalmamıştır.
AK PARTİ, ADI GİBİ AK'TIR, AK'IMIZA KARASINI BULAŞTIRMAK İSTEYENLERİN BU DAVADA YERİ YOKTUR.
Öte yandan, hukuka aykırı işler yapanları,hırsızları,yolsuzluk yapanları savunma adı altında sokakları ateşe veren, polisimize saldıran, baklava kutularında rüşvet alan, mitingler düzenleyerek adaleti kendi anlayışlarına göre yönlendirmeye çalışanlar önce dönüp aynaya bakmalıdır.
Çok uzağa gitmeden, daha geçtiğimiz günlerde,CHP'nin yönettiği diğer illerde de olduğu gibi, Afyonkarahisar'da, kendi partililerinin yine kendi partililerini şikâyet ettiği, önceki gençlik kolları başkanlarının şahit olduğu sorunları parti içinde çözemeyeceğini anladıktan sonra 60 milyonluk rüşvet iddiasıyla ilgili emniyete verdiği ifade sonrasında dut yemiş bülbül kesilenlerin, bugün, gazetelere demeç vererek aslan kesildiklerini görüyoruz.
Biz bunların cemaziyülevvelini biliriz. Zihniyetleri ezelden beri hiç değişmedi, belli ki değişmeyecek. Genel Başkanlarının, Batılı dostlarına ülkemizi şikâyet etmekten gocunmadığı bir siyasi partiden daha başka ne beklenilebilir
Asıl dertleri Terörsüz Türkiye'de sığınacak liman bulamayacak olmaları,
Asıl dertleri yerel yönetimlerde milletin kendilerine verdiği şansı değerlendiremedikleri gibi, hırsızlarına dur diyemiyor olmaları,
Asıl dertleri,çevirdikleri dolapların bir bir ortaya dökülüyor olması..
Asıl dertleri anketlerde istediklerini bulamıyor olmaları,
Yapılan tüm anketlerde birinciliği koruyan AK Parti'yi milletin kalbinden silemiyor olmaları..
.Asıl dertleri Türkiye Yüzyılı'..