Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili ve Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığının 2024 yılı bütçeleri üzerine CHP Grubu adına konuştu.
ÇOCUKLARIMIZ KARANLIKTA OKULA GİDİYORLAR, ÖĞRENCİYE VERİLEN ÜCRETSİZ ÖĞÜN NEDEN KALDIRILDI?
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Burcu Köksal, Türkiye'nin çocuk yoksulluğu ve gıda yetersizliği konularındaki sorunlarına dikkat çekti.
UNICEF verilerine göre dünya genelinde çocuk yoksulluğunda ikinci, gıda yoksulluğunda ise üçüncü sırada yer aldığımızı ifade eden Köksal, özellikle çocukların karanlıkta okula gitmek zorunda kaldığını vurguladı.
Köksal, Milli Eğitim Bakanlığı'nın görevinin çocukları karanlıkta okula yollamak olmadığını, aksine çocukların beslenme çantalarının doldurulabileceği bir ülke inşa etmeye yönelik politikalara odaklanması gerektiğini belirtti.
Yaz saati uygulamasının çocukların güneşten ve kahvaltıdan yeterince faydalanmasını engellediğini, bu durumun gelişim bozukluğuna ve stresin temeline neden olduğunu dile getiren Köksal, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'nın uygulamanın devam edeceğini açıklamasına tepki gösterdi.
Ayrıca, önceki dönemde okul öncesi 1,5 milyon öğrenciye verilen ücretsiz öğünün, şu anki Bakan Yusuf Tekin döneminde kaldırıldığını belirten Köksal, çeşitli çelişkilerin olduğunu ve eğitim kademelerindeki okullaşma oranları konusunda farklı açıklamaların yapıldığını ifade etti.
Mahmut Özer'in söz verdiği ücretsiz okul öncesi eğitimin, Bakan Yusuf Tekin döneminde katkı payı uygulaması getirilerek değiştiğine dikkat çeken Köksal, hükümet yetkilileri arasındaki çelişkilerin kamuoyunu nasıl etkilediğini sorguladı.
Köksal, çocukların beslenme çantalarında yiyecek bulunmamasının, çocukları suyla doyurmaya zorladığını ve bu durumun verilerle ortaya konduğunu ifade ederek, hükümetin çocukların eğitim ve beslenme ihtiyaçlarına daha duyarlı bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini belirtti.
YUSUF TEKİN İÇİN KİŞİYE ÖZEL KANUN ÇIKARTILDI
CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, eski Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin'in rektörlük atamasına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Köksal, 13 Eylül 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapılan değişiklikle rektörlük atamalarında aranan profesörlükte geçirilecek en az üç yıl şartının kaldırıldığını ve "Rektörler profesörlük yapanlar arasından atanır" şartının getirildiğini belirtti.
15 Eylül tarihinde, söz konusu değişiklikle görev süresi sona eren Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı olan Yusuf Tekin'in Hacı Bayram Veli Üniversitesi'ne rektör olarak atandığını ifade eden Köksal, bu durumu kişiye özel bir uygulama olarak değerlendirdi.
Köksal, bu atamanın, Cumhuriyet tarihimizde İdil Biret ve Suna Kan'ın Yabancı Memleketlere Müzik Tahsiline Gönderilmesine Dair Kanun'dan sonra kişiye özel ikinci kanun olduğunu söyledi.
Ayrıca, Yusuf Tekin'in Müsteşarlık döneminde Millî Eğitim Bakanlığı'ndaki tüm yöneticilerin bir gecede görevden alındığını, Andımız'ın kaldırıldığını ve çeşitli değişikliklerin yaşandığını ifade eden Köksal, Bakan Tekin'e yönelik sorular sorarak, Andımız'ın niçin kaldırıldığını kamuoyuna açıklamasını talep etti.
TEFTİŞ SİSTEMİ YERLE BİR EDİLDİ, DERS DENETİMİ KALDIRILDI, UYUŞTURUCU OKUL İÇLERİNE KADAR GİRDİ
CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, Millî Eğitim Bakanlığı'nın uygulamalarını eleştirerek, eğitim sistemindeki bazı değişikliklere dikkat çekti.
Köksal'ın açıklamalarına göre, proje okul uygulaması başlatıldı, teftiş sistemi yerle bir edildi, ders denetimi kaldırıldı, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına geçildi, TEOG kaldırıldı ve üniversite giriş sistemi yeniden değiştirildi.
Ayrıca, Bakan Yusuf Tekin'in Müsteşarlık döneminde hayata geçirilen "akıllı okul" olarak bilinen etüt merkezlerinin 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra soruşturma geçirdiğini belirten Köksal, bu süreçte birlikte çalıştığı 8 kişiden 7'sinin gözaltına alındığını ifade etti.
Köksal, okullara temizlik görevlisi ve güvenlik personeli atanamadığını, velilerin aralarında para toplayarak temizlik malzemeleri aldığını, bazı okullarda bu durumun zorunlu tutulduğunu söyledi.
Güvenlik görevlisi eksikliğinden dolayı uyuşturucunun okullara kadar girdiğini iddia etti ve özellikle yoksul bölgelerde bıçaklı kavgaların sıkça yaşandığını belirtti.
Köksal, Nazif Yılmaz'ın Millî Eğitim Bakan Yardımcısı olarak atanmasını eleştirerek, Yılmaz'ın AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın imam hatipten sınıf arkadaşı olduğunu söyledi ve bu atanmanın mevcutlarıyla ilgili şaibeli olduğunu dile getirdi.
OKUL SIRASINDA OLMASI GEREKEN ÇOCUKLAR KAYIT DIŞI ÇALIŞTIRILIYOR, ÖĞRETMENLER YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA MAAŞ ALIYORLAR..!
CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, yaptığı açıklamada, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinin yüzde 81'inin personel giderlerine ayrıldığını ifade etti.
Köksal, kamu personeli istihdamının en çok Millî Eğitim Bakanlığı'nda olduğunu vurgulayarak, ancak bu bakanlığın çalışanlarının tamamının yoksulluk sınırının altında, bir kısmının ise açlık sınırının altında maaşlar aldığını belirtti.
Öğretmenlerin durumuna örnek olarak, yirmi beş yıllık bir öğretmenin 24.154 lira maaş aldığını söyleyen Köksal, bu durumun öğretmenleri yoksulluk sınırında yaşamaya mahkûm ettiğini ifade etti.
Köksal, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde öğretmenlere bir maaş ikramiye verilmesi için kanun teklifi verdiklerini ancak henüz bu teklifin komisyonda beklediğini belirtti.
Öğretmenlerin yaşadığı zorlukların öğrencilere de yansıdığını belirten Köksal, öğrencilerin yoksulluk nedeniyle okuldan koparak kayıt dışı çalıştırıldığını, bu durumun çocukları suça, sanal bahse, madde bağımlılığına yönlendirdiğini dile getirdi.
Köksal, bütçede çocukların bu sorunlarından korunmalarını sağlayacak tedbirler alınması gerektiğini vurguladı.
AKP’Lİ BAKAN KALDIRILSIN DİYOR, GRUP BAŞKANVEKİLİ KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR DİYOR! HANGİSİNE İNANACAĞIZ?
CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, yaptığı açıklamada, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 6284 sayılı kanunu kaldırma isteğine ilişkin çelişkili açıklamalara dikkat çekti.
Köksal, konuşmasında AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin'in seçim döneminde "6284 bizim kırmızı çizgimizdir." sözlerini hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı:
“Bu ülkede 6 yaşındaki bir çocuk ‘evlilik’ adı altında yıllarca istismara uğradı, kamuoyunun tepkisi üzerine konuya el atıldı.
Bir Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız var, ‘6284’ün uygulanmasını kadınlar istemiyor.’ diyebiliyor. 8 Mart 2012 yılında kabul edilen 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un amacı
‘Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.’ şeklinde belirtilmektedir ve bu tedbirleri almaktan sorumlu olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığıdır."
Köksal, AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin'in seçim dönemindeki "6284 bizim kırmızı çizgimizdir." açıklamasını hatırlatarak, şu soruları yöneltti:
"Şimdi, soruyorum Sayın Bakan: Neden sizin kırmızı çizginiz değil? Partinizin görüşü nedir? Biriniz ‘Kırmızı çizgimiz.’ diyor, biriniz ‘Kaldırılsın.’ diyor.
Biz hanginize inanacağız? Kız çocukları yoksulluktan okullara gönderilemezken, evlendirilirken, 6284'ü korumanız gerekirken hangi düşünceyle ‘Kaldırılsın.’ diyebiliyorsunuz?"
Ayrıca Köksal, Bakanlığa bağlı sevgi evleri ve yaşlı bakım evlerindeki sorunlara da dikkat çekti, yaşlı bakım evlerinin ücretlerinin ev kiralarından daha pahalı olduğunu ifade etti.
EMEKLİLER KİRASINI ÖDEYEMİYOR, ÜLKEMİZDE MİLYONLAR AÇLIĞA MAHKÛM EDİLDİ
CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, yaptığı açıklamada, emeklilerin kiralarını ödeyemediğini ve Türkiye'de milyonlarca insanın açlıkla mücadele ettiğini belirterek hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi.
Köksal, konuşmasında emeklilerin maddi sıkıntılarını şu sözlerle ifade etti:
“Emekliler kirasını ödeyemiyor bu ülkede, en düşük emekli maaşı 7.500 lira. Beş yıl önce asgari ücretin 2 katı olan emekli aylığı bugün neredeyse asgari ücretin yarısı kadar.
Siz sık sık ‘Emeklimizi enflasyona ezdirmedik.’ deyip durun ‘ezdirmek’ ne kelime silindirle üstünden geçtiniz.
TÜİK’e göre enflasyon yüzde 61,9; ENAG’a göre yüzde 129. İşte, emekliler TÜİK’e göre maaş alıp ENAG’a göre harcama yapıyorlar."
Köksal, emeklilerin kira ödemelerini yerine getiremedikleri için sokaklarda yaşamak zorunda kaldıklarına dikkat çekti.
Ayrıca, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirerek, adaletsiz ve yanlış politikaların milyonları açlığa mahkûm ettiğini ifade etti.
“Bu ülkede aç kalmak için yaşlı ya da çocuk olmaya da gerek yok, kendi düzeniniz bozulmasın diye yanlış ve adaletsiz politikalarınıza emekliyi, işçiyi, esnafı, memuru feda ettiniz, milyonları açlığa mahkûm ettiniz.
Sizin adaletiniz yok, kalkınan da siz ve çevreniz. Nereden tutsanız Millî Eğitim Bakanlığının da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının da bütçesi elimizde kalıyor.
Bu bütçe tam da yoksulluğun bütçesidir. Bu bütçe, öğretmene, öğrenciye, yaşlıya, gence, işçiye, emekliye, esnafa, memura, çiftçiye, iş insanına, ev kadınına, işsize, kısacası vatandaşa ihanetin bütçesidir.”
#CHP #BütçeGörüşmeleri #Vatandaşaİhanet #EğitimSistemi #Emekliler #KadınaŞiddet #6284SayılıKanun
