Seçim çalışmalarının hızlandığı bugünlerde AK parti de sahada ağırlığını artırıyor. Bu kapsamda teşkilat eğitim çalışmaları yürüten AK Parti eğitmeni Şükrü Ersoylu, Şuhut ta teşkilat üyeleriyle buluştu.
“Yılan hikayesine döndü”
Ersoylu yaptığı konuşmada 6’lı masanın aday belirleme sürecinin yılan hikayesine döndüğünü söyledi. Ersoylu şöyle konuştu; Bir tarafta Kemal Kılıçdaroğlu kendisinin cumhurbaşkanlığı adaylığını dayatırken, diğer tarafta Meral Akşener’in yüzünde Rabbi yessir gördüğü manevi evladı İmamoğlu’na Saraçhane ve fotoğraflı tanıtım videosuyla destek atıyor. Meral Akşener’e “eğitime git” mesajı verdi
Ersoylu sözlerini şöyle sürdürdü; Güya Meral Akşener, İmamoğlu ve adalet kavramlarını yan yana getirerek İmamoğlu’na hakaret davasından verilen cezanın hukuki değil, siyasi olduğunu ve cumhurbaşkanının talimatıyla yargı üzerinden İmamoğlu’na operasyon çekilerek siyaseten rekabetin dışına itildiğini söylüyor. Ne olduğunu hatırlayalım; İmamoğlu bir konuşmasında ‘tam da 31 Mart seçimlerini iptal edenler ahmaktır’ dedi. Anayasamızın 79. Maddesine göre seçimlerin yolsuzluk, şikâyet ve itiraz nedeniyle inceleme değerlendirme yetkisi ve görevi YSK ya ait olduğu için, seçimleri iptal eden YSK İmamoğlu hakkında hakaret davası açtı, sonucunda İmamoğlu ceza aldı. İP genel başkanı Meral Akşener, 22 Aralık’ta yaptığı grup konuşmasında ‘İçişleri bakanına hakaret sözcüğünü iade etmek suç sayıldı’ diyerek sanki hakaret İçişleri bakanına yapılmış gibi bir algı üzerinden, mahkeme kararının siyasi olduğu konusunda kamuoyunu yanlış bilgilendirdi. İP genel başkanı Meral Hanım bunu bilinçli yaptı ise bilmelidir ki öncelikle adalet iktidara talip olanlara yakışır. Meral hanım eğer adalet arıyorsa 6 bin sivili katleden teröristlerin sözcüsü, azmettiricisi, yardım ve yataklık eden Selahattin Demirtaş la kahvaltı fantezilerinden vazgeçerek, Demirtaş’a şeref madalyası takan Kılıçdaroğlu ile ilişkilerini yeniden gözden geçirerek şehitlerimize sahip çıkarak işe başlamalıdır. Çünkü seçimleri iptal etme eylemini gerçekleştiren fail, özne içişleri bakanı veya Cumhurbaşkanı değildir. Yok eğer Meral Hanım gerçekten konuyu ifade ettiği gibi anlamışsa durum daha da vahim demektir. Meral hanımın güzel Türkçemizle ciddi bir sorunu var demektir. Fakat bunun çözümü vardır. Şu an MEB’mızın destekleme yetiştirme kurslarında çok güzide, başarılı Türkçe öğretmenlerimiz vardır ve değerlendirilebilir. Üstelik öğretmen seçme imkânı da var. Beş kuruş para da ödemiyorsunuz” dedi.
