“Varsa yoksa test, vaka. Böyle sağlık yönetimi olmaz”

Saadet Partisi Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan haftalık basın açıklamasında konuştu. Arslan’ın açıklamaları şu şekilde; “Kıymetli basın mensupları, çok kıymetli dava kardeşlerim hepinizi hürmetle selamlıyorum esselamü aleyküm. Bugün 17 Mayıs 2021 Pazartesi. Yeni haftanın ülkemize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyorum.” Mehmetçik Filistin’e İsrail terör örgütü Filistinli kardeşlerimize fütursuza saldırmaya, bebek, çocuk kadın demeden şehit etmeye devam ediyor. İsrail’in bu saldırılarını lanetliyoruz. Tüm gücümüzle Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. Allah kardeşlerimize güç kuvvet, atışlarına isabet versin. İsrail gelen bu karşılık üzerine afallamış ve bazı ülkelerin ateşkes için arabulucu olmasını istemiştir. Bu göstermektedir ki; İsrail kınamadan, laftan değil güçten anlar. Bu sebepledir ki; iktidarın derhal somut adımlar atmaya ihtiyacı vardır. meclisi toplayarak bütün partilerin desteği ile bir Kudüs Barış Gücü için tezkere hazırlamalıdır. İsrail’le yapılan bütün anlaşmalar iptal edilmelidir. Büyük elçiler çağrılmalı, ülkemizdeki İsrailli diplomatlar sınır dışı edilmelidir. Bütün bunları yapmadığınız sürece siz de bu zulme ortak sayılırsınız. Kapanma süreci devam ettirilmemeli Bu sabah itibarı ile kapanma bitti. Ancak yayınlanan genelge ile yasakların devam edeceği anlaşılmaktadır. Genelgede bir cümlede aşı olmayan 65 yaş üstü vatandaşlara sokağa çıkma süresinin daha az olacağı ifade edilmiştir. Bu söylenen anayasaya aykırıdır. Kişinin seyahat hürriyetini engelleyemezsiniz. Gene anayasaya göre vücut bütünlüğüne dokunamazsınız. Aşı olmadıysan sokağa az çıkacaksın demek aşı için zorlamaktır. Bu sebeplerden genelgedeki bu ifade derhal kaldırılmalıdır. İnsanımızı zora sokan değil rahatlatan kararlara ihtiyacımız vardır. inşallah Sayın Cumhurbaşkanı tüm yasakların kaldırıldığı bir karar alır. Yoksa esnafımız bitik vaziyette. Sayın Cumhurbaşkanı ‘pandemide olumsuz etkilenen vatandaşımız olduysa hakkını helal etsin’ diyor. Buradaki dikkat çekici kelime ‘olduysa’ kelimesidir. Yani sayın cumhurbaşkanına göre yok. Bugün ülkemizde süreçten etkilenmeyen iktidarda olup bakan bürokrat olanlar ve bir de 3-5 şirket sahibidir. Bu azınlığın dışında kalan 82 milyonun tamamı mağdurdur. Milletimizin halini bilmeyenler problemlerini nasıl çözsün? Geçen hafta Dış İşleri Bakanının ‘turistin göreceği herkesi aşılayacağız’ açıklamasına tepkimizi dile getirmiştik. Bu hafta Kültür Bakanı bir video hazırlatarak, bir maske üzerine ‘endişelenmeyin, aşılandım’ şeklinde bir ifadeye yer verilmiştir. Kendi vatanımızda bu kadar aşağılanma kesinlikle kabul edilemez. Her iki bakanın da görevden alınmasını derhal talep ediyorum. Öte yandan Milli Eğitim Bakanı liseye giden gençlere sınavlara katılmayı isteyip- istemediğini soruyor. OECD ülkeleri içerisinde okulları en fazla kapalı tutan ülke biziz. İngiltere neredeyse okulları hiç kapatmadı. Bakan öğrencileri okullara nasıl çekebileceğinin hesabını yapması gerekirken adeta okula gelmemeleri için hesaplar yapıyor. Çocukların yaklaşık 2 yılı çöpe gitti. Aslında bu ülkenin geleceğinden yıllar çalınması manasına gelmektedir. Bu uygulamadan derhal vazgeçilerek okulların tam zamanlı ve yüz yüze açılması sağlanmalıdır. Ticaret bakanı kendi şirketinden piyasanın çok üstünde kendi bakanlığına milyonlarca mal satmış. Yetmemiş bakanlığın bütçesinden kendi evini restorasyon yaptırmış. Aile Bakanı görevden ayrılır ayrılmaz demir-çelik yönetim kuruluna atanmış ve 39 bin TL maaş alacakmış. İçişleri bakanının incileri de yakında ortaya çıkacak gibi görünüyor. Sağlık Bakanı zaten sadece vaka hasta sayısına bakıyor. Mesela bu 17 gün kapanmanın halkımızın psikolojisi üzerine etkisi hiç araştırılmış mıdır? bu 17 günde kaç kişi intihar etmiştir. Çocukların ruh halleri araştırılmış mıdır? tek çıkış yolu olarak gösterdiğiniz ve insanları zorladığınız aşının yan etkileri kaç kişide görülmüştür? Aşıdan sonra kaç kişi aşıya bağlı ölmüştür? Bu konularda bilgi yok. Varsa yoksa test, vaka. Böyle sağlık yönetimi olmaz. Değerli hemşehrilerim, bu örnekler daha da artırılabilir. Bu kadarı bile göstermektedir ki; ülkemizin bu bakanlarla ve bu cumhurbaşkanı ile yönetilme imkânı kalmamıştır. Sayın cumhurbaşkanının helallik istemesinin yeri sandık olmalıdır. Milletin en net cevabı vereceği yer sandık olacaktır. Bu düşüncelerle hepinize teşekkür ediyor, Ramazan Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.