Saadet Partisi Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan, haftalık olağan basın toplantısında gündemi değerlendirerek önemli açıklamalarda bulundu. Arslan’ın açıklaması şu şekilde;
“Kıymetli basın mensupları, çok kıymetli dava kardeşlerim hepinizi hürmetle selamlıyorum esselamü aleyküm.
Bugün 24 Mayıs 2021 Pazartesi. Zenginlerin otellerde keyif sürdüğü fakirlerin evlerinde hapsolduğu, küçük esnafın gelirlerinin zincir marketlere ve internet sitelerine aktarıldığı bir hafta sonunu daha geride bıraktık. Yeni haftanın ülkemize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Savcı Eyüp Akbulut görevine iade edilmelidir
Geçtiğimiz hafta yürekli, yiğit bir savcımız, Viranşehir Cumhuriyet Savcısı Eyüp Akbulut pandemi süreci ile ilgili birtakım açıklamalar yapmıştı. Özetle; sokağa çıkma yasaklarının kanunlara ve Anayasa’ya uygunsuzluklar olduğunu, maske ile ilgili sıkıntılar olduğunu, maske ile ilgili açılan bir davanın hukuksuz bir şekilde bekletildiğini, PCR testlerinin güvenilirliği, aşı konusundaki şüphelerini gibi pek çok konuda hukuka aykırı durumlar gözlemlediğini ve bunun sonucunda soruşturma başlattığını bildirmişti. Arkasından HSYK savcı hakkında soruşturma başlatarak savcıyı geçici olarak görevden uzaklaştırdığını duyurmuştu. Şimdi buradan HSYK üyelerine ve vicdan sahibi herkese sormak istiyorum; bir savcının görevi hukuka aykırı olan bir olayı düzeltmek değil midir? yaşanan bir hadise karşısında hukuken mağdur olan insanların mağduriyetini gidermek değil midir? Hukuka aykırı gördüğü bir olayın soruşturmasını başlatarak hukuka aykırı bir durum olup olmadığını tespit etmek değil midir? savcının yapmış olduğu şey tam olarak budur. Yani savcı sadece görevini yerine getirmiştir. HSYK yaptığı açıklamada’ mesleğin haysiyet ve onurundan’ söz ederek savcının mesleğin onur ve haysiyetine zarar verecek davranışta bulunduğunu iddia etmiştir. HSYK bilmelidir ki; asıl mesleğin onur ve haysiyetine zarar verenler iktidarın haksız, hukuksuz politikalarına koltuğu, makamı uğruna ses çıkartmayanlardır. Sayın Eyüp Akbulut ise ekmeğinden olabileceği pahasına mesleğinin onur ve haysiyetini yücelterek çok şerefli bir şekilde hak ve hukukun arkasında durmuştur. Kendisini buradan hürmetle selamlıyorum. HSYK’nın da yaptığı bu hatadan geri dönerek savcıyı görevine iade etmeye ve bu asil duruşundan dolayı savcıya bir teşekkür plaketi vermeye davet ediyorum.
Videolar hakkında devlet gereğini yapmalıdır
Diğer yandan bir vatandaşın iktidar mensuplarının kirli işleri olduğunu iddia eden videoları yayınlanmaktadır. HSYK burada devreye girmeli ve vatandaşın iddialarını ispatlayacak belgelerinin olup olmadığını araştırmalıdır. Eğer iddialar doğru ise gereğini yerine getirmelidir. Yalan ise açıklamaları yapan şahsı kamuoyunu meşgul etmekten ve iftira atmaktan cezaevine koymalıdır.
Kişilerin değil adaletin yanında durmalıyız
Vatandaşlar olarak bizim olaylara yaklaşım tarzımız ‘bu benim adamımdır, onu yedirmeyiz’ şeklinde olmamalıdır. Olaylara tamamen hak ve hukuk ekseninde yaklaşmamız gerekmektedir. Yoksa ülkemizin iflah olması mümkün değildir. Suç işleyenin kim olursa olsun hak ettiği cezayı alması gerekir. Bu benim adamımdır diyerek görmezden gelinmesi veya sahip çıkılması sadece suç işleme oranının artmasına sebep olur. Bu sebeple rabbimiz ‘akrabalarınınız, ana-babanız hatta kendi aleyhinize bile olsa adaleti ayakta tutan şahitler olun’ buyurmaktadır. Arkasında duracağımız tek yer adalettir. Adalet karşısında ise herkes eşittir. Bu bilgiler ışığında Belediye Başkanı’nı tekrar düşünmeye davet ediyorum. Durmamız gereken yer kişiler değil, hak, hukuk ve adalettir. Rabbim bizleri adaletten ayırmasın.
Akaryakıta yapılan 67 kuruşluk zam en azından esnaf ve çiftçi için kaldırılmalıdır
Sokağa çıkma yasakları, işyerlerinin kapalı olması sebebiyle, okulların kapalı olması gibi sebeplerle ticari araç sahipleri sıkıntılı günler yaşamaktadır. Böylesine sıkıntılı günlerde zor da olsa ekmeğini kazanmaya çalışan esnafa destek olması beklenirken yapılan ÖTV düzenlemesi ile motorine 67 kuruş zam yapılmıştır. Bu zam ile zaten can çekişmekte olan esnaf daha da zor şartlara itilmiştir. Esnaf zaten vergisini verdiği mazotun bir ÖTV ile tekrar vergi alınmaktadır. Öte yandan çiftçi tohum, ilaç, gübre, işçilik gibi maliyetlerin yanında kuraklık sebebiyle bir de sulama maliyeti omuzlarına binmiştir. Sulama çoğunlukla mazot ile yapıldığından gelen zam çiftçimizi de mağdur etmiştir. Çiftçinin ürünü nakliye ile vatandaşımıza ulaşmaktadır. Nakliyecinin mazotu yüksek alması nakliye ücretini ve dolayısıyla ürünün fiyatını artıracaktır. Bunun sonucunda zaten fiyatları pahalı gelen vatandaşımıza daha pahalı ürün ulaşmış olacaktır. Bu sebeplerden dolayı yapılan ÖTV zammının en azından çiftçilere ve ticari araçlara yansıtılmaması gerektiğini belirtmek isterim. Bu düşüncelerle hepinize teşekkür ediyor, hayırlı günler diliyorum.”