Saadet Partisi Afyonkarahisar Merkez ilçe Başkanı Hüseyin Ayva gündemi değerlendirerek önemli açıklamalarda bulundu. Ayva’nın açıklaması şu şekilde;
“Sağlık çalışanlarına istifadan başka yol kalmıyor”
“İş yüküne ek, şiddete ve mobbinge maruz kalan sağlık çalışanlarının istifa etmekten başka yolu kalmamıştır. Hastane yönetimlerinin çalışanlar üzerindeki baskısı, aşı ve PCR testi zorunluluğu, çalışma saatlerinin düzensiz ve yoğun olması, keyfi görevlendirmeler gibi uygulamalar istifaların temel sebeplerini oluşturmaktadır.
“İstifa oranı nedir?”
11 Mart 2020 tarihinden bugüne kadar Türkiye genelinde görevinden istifa eden sağlık çalışanı sayısı kaçtır? Görevinden istifa eden sağlık çalışanlarının içerisindeki doktor, hemşire, hasta bakıcı, temizlik görevlisi sayısı kaçtır? Aşılama yapılmaya başlandığı tarihten bugüne kadar aşı zorunluluğu sebebiyle istifa eden sağlık çalışanı sayısı kaçtır? Bakanlığınız sağlık çalışanlarının üzerindeki baskıyı azaltmak amacıyla önümüzdeki süreçte hangi çalışmaları yapmayı planlıyor? Diğer bir yandan;
“36 saatlik nöbet olmaz”
36 saatlik nöbetin ardından uykusuz ve yorgun olduğu için kaza sonucunda vefat eden Dr. Rümeysa Berin Şen'e Allah'tan rahmet, ailesi ve sağlık camiasına başsağlığı diliyorum.
“Hekimlerin maruz bırakıldığı bu durum kabul edilemez”
Özellikle asistan hekimlerin maruz bırakıldığı bu gayrı insani durum kabul edilemez. Sağlıkçıların can güvenliği yoksa nitelikli bir sağlık sisteminden de söz edilemez. Bu elim hadise vesileyle asistan hekimlerin de sağlığı için nöbet sürelerinin mutlaka makul seviyede tutulması gerekir. Nöbet sonrasında izin hakkına sahip olmayan çalışanlara da mutlaka izin hakkı tanınmalıdır.
Çalışma şartlarının hafifletilmesi için yapılması beklenen ek atamalar ivedilikle mecliste gündeme alınmalıdır.
“275 bin liralık krediyi hibe verin”
Afyonkarahisar Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Mahmut Emin Birliktir esnafa verdikleri kredi miktarının 275 bin TL’ye yükseldiğini açıkladı.
Afyonkarahisar Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi’nin kasasında esnafa dağıtılmak üzere 10 milyon TL’lik kaynağın hazır olduğunu belirten Başkan Birliktir; “Sıkıntılı dönemlerde esnafımıza gereken katkıyı sağlamak için her türlü desteğe hazırız” demiş.
“Sayın Birliktir sıkıntılı dönemde esnafa destek sağlamak çok güzel”
Yalnız bu kaynak destek borç değil ödemesiz olmalı veya %50 sini esnafa hibe olarak verin ki! Esnafa cansuyu olsun fayda sağlasın.
“İşi ehline vereceksiniz”
İşi ehline vereceksiniz. Bozulan arabayı işi bilen ustaya vermezseniz o araç tamir edilmez. Eşin ehli kendisine görev verene bile yeri geldiğinde kafa tutar. Bugün hâkimlere, savcılara ne diyoruz? Siz adalet mekanizmasına emir veremezsiniz. Bugün Türkiye’nin en büyük problemi işi ehline vermemektir. Bazen yanlışlıkla veriyorlar. Sonra onun ayarlarıyla oynuyorlar. Liyakate riayet etmezseniz problemleri çözemezsiniz. İşin ehilleri var Türkiye’de. Binlerce kişi var. Birine güvenin bakalım, işler nasıl düzeliyor.
“Şeffaflık olmadan ülkede huzur olmaz”
Devlet hiçbir zaman milletten gizli iş yapamaz. Şeffaflık olmadan bir ülkede huzur olmaz. Her yaptığı her işte hesap verecek. Yaptığı her ihalede şeffaf olacak, hesap verecek. İktidarın her hareketi denetlenebilmelidir. Kim yapar bunu? Vatandaş kendisi yapar, gazeteciler yapar. Sayıştay vardır, Danıştay vardır, yüksek mahkemeler vardır. Ama bunlara müdahale etmeden onlardan rapor istersiniz. Ama bunların hiçbiri bugün görevlerini ifa edemiyorlar.
“Üreterek kalkınmalıyız; yol, köprü ile değil”
Üreterek kalkınmalıyız. Köprü ile, yol ile kalkınma olmaz. Çiftçi desteklenmeli, hasadını alıp satana kadar vergi alınmamalı. Ürünü satmadan çiftçiden alırsanız çiftçi batar, işini yapamaz. Her bölgenin kendine has ürünleri ve kendine has politikaları olmalı. Tütünün, çayın, pamuğun, fındığın ayrı politikaları olmalı. Bunlar yapılırsa çiftçiyi ayağa kaldırabilirsiniz.
“Yolsuzluk ve israf Türkiye’nin iliklerini kurutuyor”
Bizim gibi bir ülkede 100 tane, 1.000 tane makam aracı olmaz. Dünyanın en zenginlerinde bile bu olmaz. Şu anda Türkiye’de üretime katkı sağlamayan her yatırım israftır. İster yol yap ister havalimanı yap ister köprü yap… Her yerde adalet sarayları yapıldı. Adalet, saraylarda sağlanmaz. Siz sırça köşklerinde yaşarken bunların farkında olmayabilirsiniz ama bunları yaşayan vatandaşlarımız iliklerine kadar hissediyor.
“Milli gelir adaletli dağıtılmalı”
Öncelikle asgari ücret, açlık sınırının altında olmamalı. Açlık sınırı 3 bin civarında. Yoksulluk sınırı ise TÜİK’e göre 10 bin civarında bazı STK’lara göre ise 12 bin civarında. Açlık sınırının 3 kat üstü. Ama hiçbir sendika bunu dile getiremiyor. Allah nasip ederse iktidar olursa ilk ay enflasyonun üstünde en az yüzde 15 zam vereceğiz. Bunu geçmişte yaptık, yine yaparız. Erbakan Hoca 1996’da iş başına geldiğinde ilk işi memura, işçiye zam yapmaktı.
Bu yaşanan kriz, yirmi yıllık olağanüstü sürecin olağan sonuçlarıdır. Bu krizi ortaya çıkaran zihniyette devam edildiği müddetçe ülkemizin düzlüğe çıkarılması mümkün olmayacaktır.
Bu düşüncelerle beni dinlediğiniz için teşekkür eder iyi günler dilerim.”